2 Eylül 2013 Pazartesi

ANSIZIN DEM'LENMEK





Bir öğle yemeği sonrası, sokak arasından köşeyi dönerken, birden çıkıverdi karşıma DEM.


İlk gözüme çarpan, bir oyuncak görüntüsündeki yeşil sandalye 
ve masasıydı. Masanın üzerinde  yer alan taze lavanta ile birden    gönlümü çalıverdi. ''haydi gel, gel de beni tanı'' diyen bir edası vardı DEM'İN

Kapıdan içeri ilk girdiğimde, havada uçuşan kağıtları gördüm. Bir    dilek ağacını anımsatan avizesi, renkli yastıklarla süslenmiş sediri, bakır tepsili sehpası, minik pufları, 
ahşap dolapları, aynası, dolaplara özenle dizilmiş mutfak gereçleriyle sıcak bir havası vardı.
''Buraya demlenmek için gelinir . İster kafanı demle, ister çayını'' der gibi.

Çay denilince benim aklıma, parmaklarımla sayabileceğim kadar çeşit gelir. Buradaki çay çeşitlerini duyduğumda dehşete düştüm.
Tam 60 çeşit çay var ! 

Yanlış duymadınız. 
Bunlar içinde Rize'den, Diyarbakır'a, hatta Japonya'ya kadar uzanan geniş bir yelpaze söz konusu.


Menüye bakınca kafanız karışsa da, servis arabasıyla işletmenin küçük  ortağı Eylül Hanım,  hemencecik yanınıza geliyor. 
60 Adet çaydan ilginizi çekeni, size cam şişelerde gösterip, koklatıyor. 
Kokusunu beğendiğiniz ya da merakınızı cezbeden bir çayı rahatça seçebiliyorsunuz.


Servis hızlı. Yaklaşık 5-10 dakika içerisinde siparişiniz geliyor. Çayınız, beyaz porselen bir demlikte, ince belli  bardakta, ya da zarif porselen bir fincanda ikram ediliyor. Çayınız masaya geldiğinde hızlı davranıp, çayı hemen koymanızı tavsiye etmem. 
5 Dakikalık bir demlenme sürecinden sonra, çayınızı keyifle içebilirsiniz.


Klasik çay alışkanlığınızı değiştirmek, faklı  bir çay ve mekan lezzeti yaşamak isterseniz, Topane'de, Kemankeş Mah. Hoca Tahsin Sokak ta DEM'e uğrayabilirsiniz. 
Fiyatların çok makul olmadığını belirtmekte fayda var.



Sevgilerimle.
Nurcan EKİZ
Eylül'13

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder