30 Eylül 2013 Pazartesi

BURSA DA TAV'LANDIM !




  
  
Bugün keyifsiz ve iştahsız bir gün yaşamaktaydım. 

 Ruh halimi yuzseksen derece değiştiren, beni kendime getirmekle kalmayıp, gözlerimi yuvalarından fırlatıp, eşsiz bir görselin tam ortasına atan,
'' Rüyadayım! Hayır, Cennetteyim!  Hayal ettiğim ve hayalimin gerçek olduğu bir bahçedeyim. Kayboldum, eridim, bittim.'' Dedirten,
Bu cennet mekandan içeri doğru ilerlerken,
Beni; birbirinden güzel  çiçekler, beyaz ferforjelerden yapılmış kamelyalar ve gökyüzünün karanlığını aydınlatan, küçük beyaz mum görüntülü avizeler karşıladı.
Etraftan  gözümü alamıyorum. Şaşkın bir ifadeyle  bahçeyi seyre dalıyorum. Tam o sırada, Şef Garson Osman Bey'in masama getirdiği, o leziz ara sıcaklara mı başlayayım ? Yoksa, bu büyülü bahçeyi seyretmeye mi devam edeyim? Bilemedim.
  
Derken, bahçede gözüme çarpan en güzel detaylardan birine  takılı kalıyorum. İçeride,  bir kaç noktaya yayılmış,
  kulübeleri andıran, camlarla kaplı, envai çeşitte kuşun yer aldığı, devasal  kafeslere.  
Yuvalarında asılı olan iplere konan, birbirini öpen, sallanan ve ötüşen bu sevimli kuşlar beni kendilerine hayran bıraktılar.

Siparişimin gelmesiyle birlikte , bu eşsiz güzelliklerden gözümü alıp, burnuma gelen mis gibi et kokusuna odaklıyorum.
Buranın spesiyali olan, lokum tadındaki saç kavurmayı afiyetle, lavaşa bandıra bandıra yemeğe başlıyorum. Bu müthiş tadı noktalandırdıktan sonra üzerine tatlı olarak ikram edilen;

El yapımı baklava, bol fıstıklı  irmik helvası ve  dondurmayı yiyorum.  Yanında  da çay içiyorum.  Finali ise dibek kahvesi  ile yapıyorum.
    
Fiyatlarının uygunluğu ve yüksek hizmet kalitesiyle, işte budur! Dedirten, beş duyuma  hitap eden,
lezzetime lezzet katan, ''Bursa Tavacı Recep Usta ya' on mumara beş yıldız'' diyorum.
  
 Sevgilerimle.
Nurcan EKİZ
Eylül'13




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder